Gangs Of New York (2002)


Martin Scorsese'ye ait ve New York çetelerinin konu alındığı harika bir film daha.

Usta yönetmen Scorsese yine harika işler çıkarmış ortaya. Filmin konu ilerleyişi ustaca, en başından en sonuna kadar film kusursuz bir düzen ile ilerliyor. Mekanlar, kostümler, makyaj vb. çok güzel. Usta oyuncular ile anlatım kusursuzlaşmış adeta. Çetelerin tutumları, çetelerin gelişimi gibi konular ile göçmenler ile asıl halk ile olan etkileşimler güzel anlatılmış.

Ama film bazı yönlerden zayıf. Karakter işleyişi zayıf bir film. Biz karakterleri tek boyutlu olarak görebiliyoruz, bize böyle yansıtılıyor. Bir karakterin bir işi neden yaptığını, hangi düşünce alt yapısı nedeniyle böyle davrandığını ya da başından ne geçtide değişti gibi sorular ve düşünceler havada kalıyor. Bu yüzden sadece olaylar yüzünden bir karakterle özdeşleşiyoruz, onun fikirlerini pek bilmiyoruz.

Ayrıca filmin en önemli konularından olan "sokak onuru" özellikle sokak onurunu savunanların yaptığı ve bu onura uymayan davranışlar nedeniyle konu sekteye uğruyor.  Bu sekteye uğramalar ayrıca ana konuyu besleyen yan konularıda etkiliyor ve sekteye uğratıyor.

Buna rağmen çok iyi bir film. Özellikle Daniel Day-Lewis (The Butcher) karakteriyle harikalar yaratmış. Girişte ise Liam Neeson bizi harika sesi ve karizmasıyla karşılıyor ve filme hemen dikkat bağlamamızı sağlıyor. Leonardo DiCaprio ise çok olgun, çok oturmuş bir oyunculuk ile karşımızda.

Film Hakkında;
Yönetmen: Martin Scorsese
Senaryo: Jay Cocks, Kenneth Lonergan, Steven Zaillian
Senaryo (Kitap): Herbert Asbury
Görüntü Yönetmeni: Michael Ballhaus
Müzik: Elmer Bernstein, Howard Shore
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Daniel Day-Lewis, Cameron Diaz, Liam Neeson, Jim Broadbent, John C. Reilly, Henry Thomas, Brendan Gleeson

Bir Martin Scorsese filmi ve bir baş yapıt. Filmin afişlerinde yazan, 'Amerika sokaklarda doğmuş' sözüyle bir cümlede anlatılan filmin özü ile Amerika'nın gözde kenti New York'un 1960'lardaki aldığı inanılmaz göçte gözler önüne seriliyor. New York tarihinin o dönemde sokaklardaki orman kanunlarından, kaba güç ve şiddetten, çağdaş yönetime geçişi görüyoruz. Amerikan tarihindeki şiddeti unutulmaz bir şekilde gözler önüne seriyor.

Filmin kısaca konusu: Çocukluğunda gözleri önünde, Kasap Bill tarafından acımasızca öldürülen babasının intikamı ile genç bir adam olarak geri dönen Amsterdam (L. DiCaprio), döndüğü semtte Kasap'ı bulur. Kasap hala iş başındadır. Kasap'ın gözüne girerek, has adamı olur. Amsterdam bu arada yankesici bir kadına aşık olur. Bu arada kentte, çeteler arası isyan başlar ve bu isyanla birlikte, Amsterdam ve Kasap arasında hesaplaşma da başlar. Bu film ile birlikte Scorsese sinemasına: epik ve destansı bir özellik gelir; sanki köklerinden Bernardo Bertolucci, Sergio Leone gibi İtalyan yönetmenlerden esinlenmiş gibidir.

Fragman;
.

Yorumlar